Ufuk Ulutaş: Esed, İran ve Rusya DAEŞ’i, Amerika PKK’yı kullandı
24 Temmuz gecesi Türkiye Suriye’de DAEŞ, Irak’ta PKK terör örgütlerine sınır ötesi askeri operasyonlar düzenledi. Eş zamanlı olarak da emniyet 34 ilde DAEŞ, PKK, YDGH, DHKPC, MKLP, FETÖ terör örgütlerine yönelik operasyonlar yaptı, binden fazla şüpheliyi gözaltına aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu ise sıklıkla bu operasyonların devam edeceğini, bunun bir süreç olduğunu ifade etti. Peki bu operasyonlar terör mücadele ve Ortadoğu gerçekleri bakımından neye tekabül ediyor? SETA Ortadoğu uzmanı, Akşam gazetesi yazarı Ufuk Ulutaş ile konuştuk.
24 Temmuz’da DAEÅž ve PKK’ya yönelik operasyonlar serisi baÅŸladı. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan da, BaÅŸbakan DavutoÄŸlu da yaptıkları açıklamalarda bunun bir süreç olduÄŸunu, devam edeceÄŸini ama Türkiye’nin herhangi bir savaÅŸa girmediÄŸini söylediler, kararlılık belirttiler. Ne anlamalıyız operasyonlardan “süreç”ten ve yapılan açıklamalardan?
Türkiye'nin DAÄ°Åž'le mücadelesi de zaten uzun bir "süreç"tir. Üç ana aÅŸamada bu süreçten bahsetmemiz mümkün. Yani Türkiye DAÄ°Åž 'le mücadeleye günaşırı baÅŸlamadı. Hatta bu mücadeleye en önce baÅŸlayan ve mücadelenin kapsamını DAÄ°Åž 'i tam anlamıyla paralize edecek bir ÅŸekilde geniÅŸletmeye çalışan, uluslararası toplumu da ikna etmeye çalışan bir ülke oldu. DAÄ°Åž Suriye coÄŸrafyasına girip IŞİD-DAÄ°Åž ismini aldığı Nisan 2013'ten hemen sonra Ekim ayında DAÄ°Åž terör listesine alındı ve mücadele sistematik olarak o zaman baÅŸladı. Ä°lk aÅŸamada ÅŸüpheliler takip ediliyor, sınırda eldeki istihbarat ölçüsünde önlemler alınıyor ve yabancı terörist savaÅŸçılar sınır dışı ediliyordu. Bu aÅŸamada uluslararası toplumun istihbarat paylaşımı çok az olduÄŸundan dünyanın bir ucundan hareket eden bir DAÄ°Åž sempatizanı hareket ettiÄŸi ve aktarma yaptığı Batılı ülkelerde bile radara takılmadan rahatlıkla Türkiye'ye ulaÅŸabiliyordu. Tüm yük de Türkiye'ye kalıyordu.
TÜRKÄ°YE’NÄ°N DAEÅž MÜCADELESÄ°
Ä°kinci aÅŸamaya ne zaman geçildi?
NiÄŸde saldırısından itibaren ikinci aÅŸamaya geçildi. Bu aÅŸamada DAÄ°Åž hücrelerine yönelik baskınlar yapılmaya, tutuklamalar yaÅŸanmaya baÅŸladı. Hem DAÄ°Åž hem de sınır geçiÅŸlerinde yardım eden kaçakçılar kıskaca alındı. Üçüncü aÅŸama ise DAÄ°Åž 'in askerimizi ÅŸehit etmesiyle birlikte baÅŸladı. Suruç patlaması ve ÅŸehit askerimiz sebebiyle Türkiye "Önceliyici Savunma" denilen doktrinle hareket etmeye ve daha büyük bir çatışmanın, eskelasyonun önüne geçmek için ulusal güvenliÄŸini koruma dürtüsünden hareketle sınır ötesi operasyonlara baÅŸladı. Bu üçüncü aÅŸama kapsamlı bir sürecin son ve uzun sürecek bir aÅŸaması. Daha önce de DAÄ°Åž hedeflerini top atışlarıyla vurmuÅŸtu Türkiye. Fakat ÅŸimdi belki aylar sürecek bir sürede DAÄ°Åž 'in Türkiye sınırındaki varlığını tamamen yok etmeye yönelik zamana yayılmış müdahalelerde bulunmaya devam edecek. Hem ülke içinde hem de sınır dışında.
GÜVENLÄ° BÖLGE ÖNCELİĞİ
Suriye sınırında güvenli bir bölge oluÅŸturulacak. Bu Türkiye’nin uzun süredir talebiydi. Bunu için harekete neden ÅŸimdi geçilebildi?
Güvenli bölge konusu bence hala ABD ile mutabakata varılmış bir konu deÄŸil. Fakat Türkiye kendi ulusal güvenlik öncelikleri sebebiyle fiili olarak bir güvenli bölgenin oluÅŸacağı ÅŸartları yaratacak bu süreçte. DediÄŸim gibi Fırat'ın doÄŸusundan Azez'e kadar olan hattaki DAÄ°Åž varlığının yok edilmesi ve DAÄ°Åž 'in boÅŸaltmak zorunda kalacağı bölgelere Suriyeli muhaliflerin yerleÅŸtirilmesi ve buna ek olarak ÅŸimdi olduÄŸu gibi Türkiye'nin gerekli gördüÄŸünde bu bölgeye yönelik hava saldırısı ve top atışını yapmaya devam etmesiyle fiili bir güvenli bölge oluÅŸturulmuÅŸ olacak. Güvenli bölge hem sivillerin güvenliÄŸinin saÄŸlanması hem de Esed rejimine karşı muhalefetin güçlendirilmesi ve Esed'in bırakmak zorunda kalacağı süreç açısından kritik bir hamle.
SURÄ°YE’NÄ°N KADERÄ° HALEP’TE
Neden kritik bir hamle?
O hatta bahsettiÄŸim ÅŸekliyle hem sivillerin hem de askeri grupların Esed ve DAÄ°Åž saldırılarından emin olacakları bir güvenli bölge oluÅŸturulmasının baÅŸta Halep cephesi olmak üzere Suriye devriminin geneli için çok kuvvetli implikasyonları olur. Esed ve DAÄ°Åž Halep'te ortak hareket ediyorlar. BaÅŸbakan DavutoÄŸlu da hatırlayacaksınız Haseke'de yani PKK'nın kontrolü altındaki bir bölgede Esed ve DAÄ°Åž'in Halep operasyonunu koordine eden bir toplantı yaptığını söylemiÅŸti. Bu hatta DAÄ°Åž'e darbe vurmak Esed'e darbe vurmaktır. O hattın kurtarılması muhaliflerin Halep'in merkezine yoÄŸunlaÅŸması demektir. Halep'in Esed'den temizlenmesi de devrim için bir kırılma noktası olur. Tam da bu önemden dolayı, güvenli bölgelerin Esed'i gitmeye zorlayacak süreci baÅŸlatacağından dolayı uluslararası toplum baÅŸta ABD bu bölgeye teÅŸne olmadı ve bence hala deÄŸil. Yakın zamanda Ä°ngiliz yetkililerin Esed'in kalmasıyla ilgili söyledikleri hala kulaklarımızda.
NE ESED’LE SAVAÅžTI NE PYD Ä°LE
Sizinle iki yıl önce yaptığımız röportajda “DAEÅž’in bir Truva atı olduÄŸunu, arkasında Esed rejimi, Ä°ran, ve Rusya olduÄŸunu, Amerika’nın da suskun kalarak bir ÅŸekilde rejimi desteklediÄŸini, DAEÅž’in ve PYD’nin yayılmasına izin verdiÄŸini” söylemiÅŸtiniz. Bu tespit hangi noktalarda isabetli çıktı ya da çıkmadı?
Ä°ki yıl önce söylediklerime eklemeler oldu azalmalar olmadı maalesef. DAÄ°Åž birçok istihbarat örgütünün gayrimeÅŸru çocuÄŸu. Truva atlığı rolünü aktif bir ÅŸekilde devam ettirdi. Suriyeli muhalefete karşı savaÅŸmaya, onları içerden çökertmeye çalışmakla devam etti. Zaten DAÄ°Åž'in an itibariyle kontrol ettiÄŸi topraklara bakarsanız bunların çok büyük bir çoÄŸunluÄŸunun muhaliflerden ele geçirdiÄŸi topraklar olduÄŸunu görürsünüz. Aynı ÅŸekilde ÅŸimdiye kadar PKK’lılardan ve Esed askerlerinden çok Suriyeli muhalif öldürdü. Suriyeli muhaliflerin kilit komutanlarına yönelik ya kendisi suikast yaptı ya da Esed'e verdiÄŸi istihbaratla rejimin suikast yapmasına yataklık yaptı. Abdulkadir Salih gibi, Hassan Abbud gibi Suriye devriminin kilit isimlerine, muhalifler arasında tutkal rolü üstlenen isimlere yönelik operasyonlara bulaÅŸtı.
ESED VE Ä°RAN DAEÅž’Ä° TEPE TEPE KULLANDI
Devletlerin açıktan desteklediÄŸi bir terör örgütünden bahsediyoruz?
Bir ülkenin DAÄ°Åž'in arkasında olması, onu kurması, tüm operasyonlarını yönetmesi anlamına gelmiyor. Saydığım ülkeler dışında birçok ülkenin istihbaratı da DAÄ°Åž'e sızdı. DAÄ°Åž'in farklı cephelerde farklı angajmanlar, ittifaklar içerisine girdiÄŸi görüyoruz. ÖrneÄŸin Hacı Bekir dokümanları ortaya çıktı. Hacı Bekir DAÄ°Åž'in ideolojik babalarından, El-BaÄŸdadi üzerinde nüfuzunun kuvvetli olduÄŸu bilinir. Bu belgelerde formasyon aÅŸamasında DAÄ°Åž'in Esed rejimiyle iliÅŸkileri afiÅŸe oldu. DAÄ°Åž içerisinde müftülük, vilayet emirliÄŸi derecesine yükselmiÅŸ isimlerin Batılı ve bölgeden bazı ülkelerin istihbaratına çalıştığı ortaya çıktı. Uzun lafın kısası, DAÄ°Åž'i Esed rejimi ve Ä°ran gibi bölgesel müttefikleri tepe tepe kullandı. Kendi katliamlarını DAÄ°Åž katliamlarıyla örtmeye çalıştı. Rejim kimyasal silah kullanımından bile DAÄ°Åž sayesinde paçayı kurtardı.
PYD YAYILMASI ABD ORGANÄ°ZASYONU
Ya PYD?
PYD'nin yayılmasına ABD'nin izin verdiÄŸi iddiası hakkında ekstra bir açıklamaya da ihtiyaç yoktur sanırım. Zira ABD aradan geçen zaman içerisinde PYD'yi sahadaki en büyük müttefiki yaptı. DAÄ°Åž’in boÅŸalttığı yerleri PYD'nin ele geçirmesini saÄŸladı. Hatta Suriye'ye askeri müdahaleyi de yine PYD'yi korumak için yaptı.
ABD KAÇAK GÜREŞİYOR
Ama aynı ABD ÅŸimdi DAEÅž’e olduÄŸu gibi PKK’ya da operasyon yapan küttefiki Türkiye’ye güçlü destek açıklamaları yapıyor. ABD-Türkiye’nin bu iÅŸbirliÄŸi bölgedeki korkunç durumu kalıcı olarak deÄŸiÅŸtirir mi? Nasıl deÄŸiÅŸtirir? DAEÅž, Esed rejimi, PKK diÄŸer oluÅŸumlar açısından özellikle?
Aslında böyle bir iÅŸbirliÄŸi olsa cevabım net olarak evet olurdu. Ä°ki ülke güvenli bölgeler oluÅŸturabilir, muhalefeti gerçek manada destekleyebilir ve Suriye'de tüm aktörler için oyun deÄŸiÅŸtirici müdahaleler yapabilir. Fakat ben ABD ile Türkiye'nin Suriye'de anlamlı bir deÄŸiÅŸikliÄŸe sebep olacak ölçüde bir iÅŸbirliÄŸine girdiklerini düÅŸünmüyorum. ABD hala kaçak güreÅŸiyor. Hala Esed rejiminin yıkılacağı bir senaryoya girmek istemiyor. Sineklerle uÄŸraşıyor, bataklığı kurutmaktan yana deÄŸil. DiÄŸer taraftan da Suriyeli organik Ä°slami muhalefete karşı açık düÅŸmanlık besliyor. Bu sebepten PKK gibi bir terör örgütüyle (PYD ismiyle sahada bulunsa da) bile kuzeyde birlikte hareket ediyor. Suriye politikalarımız ve önceliklerimiz farklı ABD ile. Bu sebepten iÅŸbirliÄŸi sonuç alıcı bir aÅŸamaya gelemiyor. ABD Suriye'de kendi sosyolojisini yaratmaya çalışıyor, Türkiye ise Suriye'nin sosyolojisine saygı gösteriyor. ABD Suriye'de inorganik ve daha büyük çatışmalara sebep olacak bir denklem yaratmaya çalışıyor. Türkiye ise Suriye'de organik deÄŸiÅŸimden yana. Aylarca Türkiye'ye kara propaganda ile onlarca operasyon çekti ABD basın üzerinden. En büyük amacı Türkiye'yi Suriye'de kendi pozisyonuna getirmekti. Türkiye Tel Ebyad sonrası PYD'nin demografik mühendisliÄŸine göz yummayacağını açıklayıp sınıra yığınak yapmaya baÅŸlayınca soluÄŸu Türkiye'de alıp bir koordinasyona gitmek durumunda kaldı.
Ä°RAN Ä°LE Ä°SRAÄ°L YAKINLAÅžACAK!
ABD’nin Ä°ran ile anlaÅŸmasının anlamı nedir peki, Türkiye, Suriye, DAEÅž, PKK ve bölge açısından?
Bu anlaÅŸma bence hala bir muamma. Nükleer konularda mutabakata varıldı ama bunun ne ölçüde bölgesel politikalara yansıyacağı soru iÅŸareti. ABD Yönetimi Ä°ran'ı bölgede kullanışlı bir ortak olarak görmeye baÅŸladı. Çünkü Ä°ran'ı bir iki adam üzerinden harekete geçirebilme lüksü var. Ä°ran bölgede askeri olarak var. Irak'ta ABD ile yakın iÅŸbirliÄŸi var. Bence Ä°ran'la Ä°srail dışındaki bölge politikalarında bazı yakınlaÅŸmalar olacak, Suriye'de de olursa bu yakınlaÅŸma Suriye bundan kötü etkilenir. Fakat Ä°ran'ın birden ABD'nin bölgedeki sevgilisi olacağını iddia etmek, Robert Fisk geçenlerde bu yönde absürt bir yazı yazmıştı, doÄŸru olmaz. Filizlenen bir aÅŸk var ama henüz evlilik ufukta görünmüyor.
UYUYAN HÜCRELERLE MÜCADELE
DAEÅž mevzuuna dönersek… Operasyonlar sonrasında DAEÅž’e ait uyuyan hücrelerin Türkiye içinde harekete geçmesi ihtimali nedir?
Bu ihtimal her zaman vardı, operasyonlar bu ihtimali artırmıştır. Tabi güvenlik önlemlerini de benzer ölçüde artırmıştır. Terör tam da böyle bir ÅŸey. Savaşını doÄŸrudan yürütmez, asimetrik çatışmaların içerisine girer. Aynı ÅŸey PKK terörü için de geçerli. Fakat uyuyan hücreler var diye terörle mücadeleden kaçınmak da olmaz.
TÜRKÄ°YE’DE DAEÅž GÜÇLÜ MÜ?
DAEÅž’in Türkiye’deki varlığı nedir, ne kadardır?
Bu varlığın çok olmadığını düÅŸünenlerdenim. DAÄ°Åž'in sosyolojisi Türkiye'de yok. Türkiye'den DAÄ°Åž'e katılanların önemli bir kısmı Ä°ngilizcede "loser" (kayıp) olarak tabir edilen insanlar. Dini tarafları olmayan insanlar da bayağı fazla. Bir kısmı DAÄ°Åž'i kendi mesihleri olarak görüyor. Yani DAÄ°Åž'in iÅŸledikleri günahlardan kendilerini aklayacakları bir fırsat sunduÄŸunu düÅŸünüyor. Fakat tam da tersi bir durumda buluyorlar kendilerini. Müslüman öldüren bir taÅŸerona dönüÅŸüyorlar. Sayısını istihbarat verebilir ama ben kontrol edilebilecek, operasyonlarla etkisiz hale getirilebilecek sayıda olduklarını düÅŸünüyorum. Fakat bu esnada Suriye'deki katliamlar da durmalı. Çünkü Suriye'deki katliamlar DAÄ°Åž'in adam kazanma araçlarından birisi maalesef.
TÜRKÄ°YE’NÄ°N DAEÅž Ä°STÄ°HBARATI Ä°YÄ°
Bunlara karşı Türkiye yeterli bilgiye uzmana istihbarata sahip midir?
DAÄ°Åž'e yönelik istihbaratın eksikliklerine raÄŸmen nispeten iyi olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Musul'daki rehine krizi bence bunu gösteriyor. DAÄ°Åž istihbari olarak tek ülkenin baÅŸ edebileceÄŸi bir örgüt deÄŸil. Hatta tam da buna göre dizayn edilmiÅŸ, dinamikleri belli ama Makyavelist dünya görüÅŸleriyle ve karanlık istihbarat baÄŸlantılarıyla takip edilmesi zor bir örgüt. Bununla birlikte uzmanlık seviyesi yerlerde maalesef. Akademik olarak "yabancı savaÅŸçılar" tartışmasının içerisine teknik olarak yerleÅŸtirenler çıktı ama DAÄ°Åž'in insan profili, ideolojisi, istihbari baÄŸlantılar gibi konularda medyanın ötesine geçemeyen bilgi seviyesi sebebiyle ufuk açıcı ürünler çıkmadı ortaya. Benzer bir yargıyı yabancı akademi için de yapabilirim. Hızlıca "best seller" olmayı hedefleyen kitaplar yayınlandı ama bize uzun gazete yazılarından baÅŸka bir ÅŸey sunmadı.
MEDYA DAEÅž KONUSUNDA Ä°ÇLER ACISI DURUMDA
Türkiye medyası DAEÅž konusunda yeterli uzmanlığa sahip mi?
Türk basınındaki DAÄ°Åž "uzmanlığı" ise içler acısı maalesef. Çeviri haberler yaygın. Yanı başımızdaki bir olgu için çeviri haberlere ihtiyaç duymak ciddi olarak tartışılması gereken bir konu. Bazen de sahadan diye sunulan haberler var ki onlar da tel tel dökülüyor. IŞİD haberi yapılıyor, resimde DAÄ°Åž'in can düÅŸmanı Nusra'nın bayrağı kullanılıyor. Her gördükleri siyah beyaz Arapça La Ä°lahe Ä°llallah yazısını DAÄ°Åž bayrağı zannediyorlar. Hürriyet'in bir DAÄ°Åž özel dosyası vardı ki mizah dosyası gibiydi. DAÄ°Åž sözlüÄŸü yapıp içine gavs gibi tasavvufi terimleri kullanacak, Arapça kardeÅŸ anlamındaki "ahi" kelimesinin DAÄ°Åž'e özgü bir kullanım olduÄŸunu zannedecek, yine Ebu ile baÅŸlayan mahlaslar karşısında neredeyse hayrete düÅŸecek kadar olaydan kopuklar.
ETRAFIMIZ KRÄ°ZLERLE ÇEVRÄ°LÄ°
Bir yanda OrtadoÄŸu’nun yeniden alt üst edilmiÅŸ sert gerçekleri var. Bir yanda Türkiye’nin yerleÅŸik deÄŸerleri, ilkeleri, kazanımları. Ve coÄŸrafi konumu itibariyle bir yanıyla Avrupa bir yanıyla OrtadoÄŸu ülkesi. Bu tahterevallide dengeyi bulmak zordur. Türkiye bunu ne kadar baÅŸarabiliyor?
Ä°mkan olduÄŸu ölçüde yapabiliyor bunu. Bir kriz dönemindeyiz. Etrafımızda sadece OrtadoÄŸu'da kriz yok. Ukrayna'dan Yunanistan'a her yer kriz ve Türkiye sadece Suriye'den deÄŸil tüm komÅŸu ülkelerdeki krizlerden direk olarak etkileniyor. Kriz dönemi bittiÄŸinde Türkiye'nin nasıl bir denge tutturabildiÄŸini göreceÄŸiz. Åžimdi yapılan yargılar erken kalır.
TERÖRÜ SÄ°LAH OLARAK KULLANAN DEVLETLER VAR
Türkiye teröre karşı mücadelede uluslararası toplumun desteÄŸini uzun vadede alabilecek mi? Kimi batılı devletlerin OrtadoÄŸu’daki terörleÅŸen devletlere, terör üreten devlet dışı yapılara destek verdiÄŸi biliniyorken?
Maalesef terörü bir silah olarak kullanan devlet çok. Ä°ÅŸin en acısı da aynı devletlerden bazılarının Türkiye'yi yani maÄŸduru suçlayacak bazı operasyonlar içerisine girmeleri. Maalesef terör kelimesini de keyfi olarak kullanıyor uluslararası toplum. Mesela ABD Irak'ta kendi terör listesindeki ve birçok ABD askerini öldüren bir örgütle iÅŸbirliÄŸi yapıyor ama Suriye'de terörle yakından uzaktan alakası olmayan grupları terör parantezine almaya çalışıyor. Basit bir ifadeyle DAÄ°Åž terörü ile PKK terörü arasında fark gözeten ülkeler var. Alman basınında "niye PKK'ya saldırdınız" diye Türkiye'ye taaccüp içerisinde soru soranı bile var. Oysa terör terördür, bunu ancak canları yanınca fark ediyorlar maalesef.
PKK SÄ°LAH BIRAKMAYACAK
PKK’ya geçersek… PKK’nın mevcut pozisyonu nedir sizce? BaÅŸka ülkelerin istihbarat örgütleriyle Türkiye karşıtı bir anlaÅŸması iÅŸbirliÄŸi olabilir mi? Var ise ne karşılığı bir anlaÅŸmaya varmıştır?
PKK bölgesel bir taÅŸeron. DAÄ°Åžgibi pragmatik iliÅŸkiler kurabiliyorlar. Antiemperyalist söylemden bir gecede nasıl "Biji Obama" seviyesine düÅŸtüklerini gördük. PKK bölgede krizi fırsata çevirme hevesinde. Bu sebepten bence silah bırakmayı hiçbir zaman düÅŸünmedi. Bölgede kaos bitmedikçe müzakereye açık olmayacaklar. DiÄŸer taraftan PKK terörü bitmedikçe bölgede kaos da tam anlamıyla bitmeyecek. Çünkü kaos aktörleriyle yakın iliÅŸkiler içerisindeler. Ä°ran'la Esed rejimiyle dirsek temasları var. Åžimdi arkalarına ABD'nin desteÄŸini aldığını düÅŸünmenin verdiÄŸi şımarıklığı da yaşıyorlar. Bölgede DAÄ°Åžve PKK gibi terör örgütleri deÄŸiÅŸim aktörlerini cezalandırmak için kullanılıyor. Bu açıdan baktığımızda iki terörün de Türkiye'ye saldırması ÅŸaşırtıcı deÄŸil. ÖrneÄŸin Kürtlere bin bir zulüm yapan, sürekli idam eden, tutuklamalar ile hayat hakkı tanımayan Ä°ran'a karşı PJAK çatışmasızlığa giriyor ama bölgesel deÄŸiÅŸim aktörü ve yaptığı reformlarla ülkesinde Kürt sorununu bitirmiÅŸ olan Türkiye'yi terörize ediyor. Amaç deÄŸiÅŸimin terörle terbiye edilmesi. Bu sebepten PKK son çatışmalar baÅŸlamadan yaptığı açıklamayla, askerimize, polisimize, iÅŸçimize saldırıp öldürmesi ve yaralamasıyla ateÅŸkesi bitirdi.
HDP’YÄ° PKK, PKK’YI HAMÄ°LERÄ° ÅžEKÄ°LLENDÄ°RÄ°YOR
Seçimlerde yüzde 13 oy 80 milletvekili alan HDP, halkın kendisine verdiÄŸi bu büyük krediyi PKK’ya karşı, PKK’yı insan öldürmesi karşılığında kullananlara karşı, silah bıraktırmak için kullanabilir mi sizce?
PYD ne kadar PKK'dan ayrı hareket edebilirse HDP de PKK'dan o kadar ayrı hareket edebilir. PKK HDP'nin oyun planını ÅŸekillendirebilir ama HDP PKK'nın oyun planını ÅŸekillendiremez. PKK'nın oyun planını ÅŸekillendiren Kandil ve bölgesel hamileri HDP'nin de oyun planın ÅŸekillendiriyor. HDP'nin PKK'ya silah bıraktırma isteÄŸinin de böyle bir gücünün de olduÄŸunu düÅŸünmüyorum. HDP'nin kendi varlık sebebini sorgulaması lazım. PKK'dan sıyrılıp söylemde ve fiiliyatta sivil siyasete girmedikçe PKK'nın iradesinin dışında adım atamayacak. Bu sebeptendir ki PKK tarafından ÅŸehit edilen polislerimize, askerlerimize kelime oyunlarıyla ve seçim sürecinde yaptıkları manipülasyonlarla açıklamalar getiriyorlar.
HÜKÜMET DURUMA HAKÄ°M
Türkiye’ye yönelik saldırıların artmasıyla seçim sonrası belirsizlik, koalisyon tartışmaları, erken seçim ihtimali arasında baÄŸlantı kurar mısınız?
Güçlü bir baÄŸlantı görmüyorum. Mevcut belirsizlik Türkiye'de bir otorite boÅŸluÄŸuna sebep olmadı, hükümet onun da ötesinde devlet bu süreçte kritik hamleler yapabilecek durumda. PKK, DAÄ°Åžve diÄŸer terör örgütlerine yapılan operasyonlar da bunu gösteriyor. Terör bence seçim sonrasında deÄŸil seçim öncesinde daha etkiliydi. Kobani'deki DAÄ°Åžve 6-8 Ekim olaylarındaki PKK terörüyle Türkiye'de iç siyaset ÅŸekillendirildi. HDP'nin barajı geçmesinin en büyük sebebi, DAÄ°Åž'in Kobani'ye saldırması sonrasında PKK'nın ve bölgesel hamilerinin dolaşıma soktuÄŸu kara propaganda, yalan ve manipülasyonlar oldu.
Henüz yorum yapılmamış.